Meraklı Tıklayışlar

large (11)

Kaynağı bilinmeyen bir kuyudur merak, insanların hangi gerekçeleri kuvvetlendirerek tuşları hareket ettirdiğini bilemeyiz. Onların tıkladığı herhangi bir kişi olarak nefretten mi besleniyoruz yoksa sevgiden mi? Biz bir şeylerden beslenmeyi seçmesek de onlar bizi merak ediyorlar, garip! Her şeyi uluorta bırakmışız aslında, anlık ve maalesef her yoruma müsait. Meraklı bekleyişlerin yerini ”meraklı tıklayışlar” almış günümüzde çünkü her tık, bir cevap niteliğinde. Bize mesaja atamasalar da bizimle ilgili pek çok veriye ulaşabiliyor insanlar. İnternette bıraktığımız masum izler, bizim dedikodumuzu yapıyor bir yerde. Birilerinin sorularına cevap veriyor ya da onlarda başka soruların oluşmasına kaynaklık ediyorlar. Sosyal medya hesaplarımız kapalı olsa buna da bir anlam yükleniyor, kepenk kapattık sanki. Dillere pelesenk olacak o kadar çok şey varken insanlar bizim hamlelerimizi konuşmayı seçiyor halbuki biz belki de onların profil fotoğraflarına dahi tıklamıyoruz, geride bıraktığımız kimsenin hayatını merak etmiyoruz çünkü biten şeyler ilerlemez diyoruz… Biz kendi hayatımızı yaşıyoruz, onların kazanması bize hiçbir şey kaybettirmiyor. Onlar bir yarışın içinde, biz bu yarışta taraf değiliz. Kendi yolumuzda, kendimizleyiz; görmüyorlar. Onların yollarına dahil olacağımızı sanıp korkuyorlar ama beyhude savaşıyorlar. Yüzlerine bakmadığımız, adımlarına güvenmediğimiz insanların yolundan yürümeyiz ki biz… Onların yanlışlarını takip etmeyiz, onlara bakarak kendimi üzmeyiz… Anlattığım tıklar, içi kötülükle dolanlardan kaynaklanan tıklar. Kıskançlıktan doğan, başaramayacağını düşündüğü bir konuda  başkalarının da kaybetmesini isteyenlerin tıkları. Yıllardır görüşmüyorsun, sözde eski dostun ama adımlarını yorumluyor. Senin gelecek planlarını senden önce yapıyor, hamlelerini tahmin etmeye çalışıyor. Kendi hayatını yaşamayı bırakmış, sizinkini yaşıyor. Gördükleri her şey onlar için dedikodu malzemesi veya kıyas için etken… Onlar geçmişe takılmışlar, yola ulaşmışlar ancak yolun yolcusu olamayacak kadar basit insanlar. Üzerlerinde emanet duruyor  hayatları, zaten hepsi birbirinin kopyası. Kendi hayatlarından memnun, seçtiklerinden emin olsalar başkalarının hayatını bu kadar araştırmazlar.

Kopan bağlara samimiyetsiz yama yapmaya çalışanlar, hiçbir selamınıza da hiçbir sorunuza da karşılık alamayacaksınız. Sosyal medyadaki zorbaca tavırlarınıza anlam veremiyoruz, başkaları hakkındaki tüm  bilgilere ulaşma isteğinizi normal bulmuyoruz. Tevazusu, sabrı doğuştan olanların sabrını taşıracak cinsten utanmazlığınız var. Süreç boyunca sürece etkisi olmayanlara hesap vermekle yükümlü değil ki kimse. Tıkladığınız her kapı size açılmayacak, başkaları hakkında istediğiniz her bilgiye istediğiniz saniyede ulaşabilmek sizin ne haddinize? Sağdan soldan duyup ya da izleri yorumlamaya çalışıp bir şeyleri öğrenmeye çalışacağınıza o kapıların, cevapsız kalan soruların sizin art niyetinizden dolayı sizde böyle karşılık bulduğunu anlayabilseniz keşke. Her şeyin bir cevabı, izahı var ama kötülükten beslenenlere bir damla su bile yok. Sizinle hiçbir duygu, hiçbir anı paylaşılmaz. Geçmiş zamandan ibaretsiniz, şu ana ve geleceğe dahil olamazsınız. Nefret saçan kalbiniz bizden ve bizim ismimizden ne kadar uzak olursa bizim için o kadar iyi. Siz bu dünyaya başkalarının hayatlarını kurcalayıp onlara mani olmaya gelmişsiniz.

Yorum bırakın